kulağını bükmek, ikaz etmek, azarlamak, paylamak. flea (3).
dostça uyarmak, ihtar etmek,
mec. kulağını bükmek.
I put a flea in his ear about the next meeting.
memnun olmadığı halde memnun görünmek
Verb
bir kimsenin çanına ot tıkamak, işini kösteklemek.
bir kitabı okumayı bırakmak
Verb
enflasyonu frenlemek
Verb
bir parayı tedavüle koymak
Verb
parayı tedavüle koymak
Verb
çatışmayı göze almak
Verb
bir şirketi adli nezaret altına almak
Verb
engel olmak, müdahale etmek.
(US) fiyatları engellemek
Verb
birşeyi suya düşürmek
Verb
birşeyin tadını kaçırmak
Verb
birşeyin keyfini kaçırmak
Verb
yanılmak, yanlış adım atmak, hata işlemek, çürük/yaş tahtaya basmak.
He's very good at dealing with all kinds of people, he never puts a foot wrong.
yaptığında başarılı olmak
Verb
bir ev için satılık ilanı vermek
Verb
bir makineyi monte etmek
Verb
birini palangaya vurmak
Verb
bir şeyi işaretlemek
Verb
bir erteleme teklif inde bulunmak
Verb
bir erteleme teklifinde bulunmak
Verb
bir tasarıyı uygulamak
Verb
bir tutukluyu şartlı tahliye etmek
Verb
bir şey için ödül koymak
Verb
cezai kovuşturma açmak
Verb
bir kararı gündem konusu yapmak
Verb
'e dar bir yorum getirmek
Verb
bir odaya çekidüzen vermek
Verb
…'i aydınlatmak/açıklamak/izah etmek.
masrafları sınırlamak
Verb
masrafları sınırlamak
Verb
masrafları durdurmak
Verb
birşeyi müsadere etmek
Verb
ticaret hayatına öldürücü kısıtlamalar getirmek
Verb
bir şeye vergi koymak
Verb
bir şeye vergi koymak
Verb
bir şeye vergi koymak
Verb
bir gemiyi hizmete almak
Verb
gemiyi limana sokmak
Verb
bir gemiye yeni bir rota vermek
Verb
bir iş anlaşmasını başarıyla gerçekleştirmek
Verb
rejime tabi tutulmak
Verb
yelkovanı bir dakika geri almak
Verb
bir öğrencinin ilerlemesine engel olmak
Verb
bir işe sermaye koymak
Verb
bir ayaklanmayı bastırmak
Verb
bir isyanı bastırmak
Verb
yeni bir kitap yayımlamak
Verb
bir teklifte bulunmak
Verb
bir teori ortaya atmak
Verb
bir talepte bulunmak
Verb
yeni bir teori ortaya atmak
Verb
bir teklif öne sürmek
Verb
bir teori ileri sürmek
Verb
bir sözleşmeye engeller koymak
Verb
bir sözleşmeye kayıt ve şartlar koymak
Verb
(bir kazadan sonra sigorta şirketinden) talepte bulunmak
Verb
yeni bir sigorta takmak
Verb
performans sergilemek
Verb
performans göstermek
Verb
güvenilir bir yere koymak
Verb
iş için gazeteye ilan vermek
Verb
liste haline getirmek
Verb
bir liste haline getirmek
Verb
bir bankaya para yatırmak
Verb
tedavüle para yatırmak
Verb
piyasaya sahte para sürmek
Verb
bir toplantıyı ertelemek
Verb
bir ödemeyi ertelemek
Verb
sofraya tabak koymak
Verb
yüzü kararlı bir ifade almak
Verb
(a) olay çıkarmak, (b)
k.d. kıyameti koparmak.
bir oyunu sahneye koymak
Verb
masasını derleyip toplamak
Verb
topal atla yarışa çıkmak.
adını listeye koymak
Verb
bir sözcüğün üzerini çizerek silmek
Verb
bir şirkete kendi damgasını basmak
Verb
bir belgeye mührünü basmak
Verb
(yarışta) bütün parasını bir at üzerine koyarak bahse girmek.
bir senede imza atmak
Verb
imzasını bir belgeye koymak
Verb
imzasını bir vasiyetnameye atmak
Verb
bir kredi konsorsiyumundan çekilmek
Verb
birini köşeye sıkıştırmak
Verb
birini komaya sokmak
Verb, Medicine
birine bir çiftliği devretmek
Verb
birini otobüse bindirmek
Verb
birine vakıftan düzenli yardım etmek
Verb
birini uçağa bindirmek
Verb
birini trene bindirmek
Verb
birini bir işe koymak
Verb
birini sanat öğrensin diye birinin yanına vermek
Verb
birini bir işe koymak
Verb
bir iş anlaşmasını başarıya ulaştırmak
Verb
pot kırmak, falso/gaf yapmak, çam devirmek.
iyi bir savunmada bulunmak
Verb
karşı teminat vermek
Verb
dövüşmek, çarpışmak, kavga çıkarmak.
bir vergiyi yükseltmek
Verb
parlamento adayı olmak
Verb
kısaca ifade etmek gerekirse